Münih-Venedik ÖBB gece jeti NJ40463

Travelogue İki küçük çocukla Münih'ten Venedik'e yataklı vagon seyahati

2022 yazında ilk gece tren tatilimize çıktık. Öncesinde, iki küçük çocukla seyahatimizi planlamak için bilgi almakta çok zorlandım. Resmi kurumlardan hem telefon hem de e-posta yoluyla çelişkili cevaplar aldım ve sorduğumda bu cevaplar yine farklı şekillerde değiştirildi. Bu nedenle, seyahat raporumuzla diğer gezginler için bilgi bulmacasının bir parçasını daha sağlamaya karar verdim.

2020'deki ilk planımız Münih'ten Venedik'e trenle gitmek, ardından Rovinj'e feribotla gitmek, oradan Rijeka'ya otobüsle gitmek ve oradan da yataklı vagonla Münih'e dönmekti. Sonra Corona ortaya çıktı ve seyahatimizi erteledik ve 2022 baharında Münih-Venedik rotasında sadece yataklı vagonlar rezerve edilebilirdi, ancak Münih-Rijeka rotasında yoktu. Eski rotayı korumak istediğimizden, e-posta ve telefon yoluyla çeşitli yerlere sordum. Verilen cevaplar "Yataklı vagonlar artık bu güzergâhta çalışmıyor" ile "Yataklı vagon rezervasyonu ancak daha sonra aktif hale getirilecek" arasında değişiyordu. Bunun üzerine planımızı Münih - Venedik - Porec - Venedik - Münih olarak değiştirdik.

08/17 Ağustos için tren biletlerini Şubat sonunda ÖBB web sitesinden ayırttık. Bilet satışları her zaman seyahat tarihinden 180 gün önce başlar. Rezervasyon sırasında trenimizde koltuk, kuşetli (4 yatak), yataklı (1 ila 3 yatak) ve yataklı deluxe (1 ila 3 yatak + duş / WC) seçenekleri vardı. Biz üç yataklı yataklı vagonu tercih ettik. İki yetişkin ve iki çocuk (2 ve 5) ile 6 yaşında bir çocuk için rezervasyon yaptırdık. Aslında, 6 yaşından küçük çocuklar hiçbir şey ödemiyor, ancak üç yataklı bir yataklı vagon almamızın tek yolu bu. Plana göre iki küçük çocuk bir yatağı paylaşacak. Dört kişi ve dönüş yolculuğu için toplam 413,60 € ödedik. Nisan ortasında fiyat zaten 463,60 € idi. Mayıs ayının başında 473,60 € idi ve Deluxe yataklı vagon artık mevcut değildi. 17.05'te yataklı vagon da bu özel gün için artık mevcut değildi. Haziran ortasından itibaren, istediğimiz tarih için artık bilet mevcut değildi. Bu yüzden gerçekten çok erken rezervasyon yaptırmanız şiddetle tavsiye edilir.

Ekipman ve bölmenin boyutu hakkında:

Alttaki iki yatakta yaklaşık 70 cm genişliğinde (2 A4 sayfasının uzun kenarı ve kısa kenarının yarısı olarak ölçüldü) ve yaklaşık 175-180 cm uzunluğunda (benim boyumdan minimum daha uzun) şilteler var. Ancak yatağın etrafında duvara doğru 5-10 cm'lik bir boşluk var. Bu biraz daha fazla alan sağlıyor ama gece boyunca eşyalar düşebilir. Üst yatak da aynı genişlikte. Ancak, yuvarlak tren tavanı nedeniyle trenler üst kısımda daha dar olduğundan, şilte önemli ölçüde daha kısadır. Bununla birlikte, tren kompartımanı üst kısımdaki koridor alanına doğru çıkıntı yapar. "Tek taraflı T" ye benzer. Yatma yüzeyi bu çıkıntının içine doğru uzanır. Ancak, yatma yüzeyi yaklaşık 5 cm genişliğinde bir boşlukla kesintiye uğrar ve çıkıntıda artık bir yatak değil, deri döşemeli bir yüzey vardır. Yani başınız ve boynunuz deri yüzeyde, omuz bölgeniz ise boşlukta olacak şekilde yatıyorsunuz. Bu çok rahatsız edici bir durum. Elbette yatakta diğer şekilde yatmak da mümkün olabilirdi. Ancak, yuvarlak çekme tavan nedeniyle yatağın diğer ucundaki tavan yüksekliği çok düşüktür.

Yatakların uzun kenarında metal bir çubuk vardır, üst yatağın metal çubuğu da neredeyse bir kez bölmenin etrafından geçer. Bir serpinti koruması bu çubuklara ve üst ve orta yataklarda doğrudan yatağa iki vida ile tutturulmuştur. Ancak iki yolculuktan birinde iki vidadan biri kırıldı ve serpinti koruması pratikte kullanılamaz hale geldi. Bu yatakta 2 yaşındaki çocukla birlikte yattığım için bunu sınırda buldum. Ek koruma olarak merdiveni yatağın önüne koyduk ve oldukça iyi çalıştı. Merdiven üst bara tutturuluyor ve böylece ihtiyaç duyulan her yerde esnek bir şekilde kullanılabiliyor. Ayrıca, metal çubuklar bir şeyler asmak için de harika. Yüzün yanına asılan küçük bir el çantası, gece veya sabah kolayca ulaşmak istediğiniz her şey için pratiktir (örneğin cep telefonunuz). Ancak uçakta veya otobüste ön koltuğun arkasında, yatakta olduğu gibi küçük bir bagaj filesi de vardır. Kancalı çamaşır torbalarını asmak da kolaydır. Gerçek uykucu profesyoneller, asılı düzenleyiciler olarak katlanan bu sırt çantalarını bile kullanabilir. Çünkü trende bavulunuzdan ya da sırt çantanızdan bir şeyler çıkarmaya çalışmak, en azından bir kompartımanda dört kişi olduğunuzda, ileri düzey oyuncular için Tetris oyunudur. Kompartımanda fazla bir şey yapmanıza gerek kalmayacak şekilde kendinizi organize etmek iyi bir fikirdir. İstasyonda üstümüzü değiştirdik (pijama yok, ama ertesi sabah hemen giyebileceğiniz çok rahat günlük kıyafetler) ve dişlerimizi fırçaladık.

Yatakların yanında yaklaşık 70 cm genişliğinde başka bir koridor vardır, kapıda yine biraz daha dardır. Üç yerde bagaj için yer var: Yatakların önündeki bu dar zemin parçasında, tabii ki sürekli olarak yolunuza çıkıyor. Koltukların altında yaklaşık 30 cm yüksekliğinde bir alan var (ve tabii ki şilteler gibi 70 cm derinliğinde ve 180 cm uzunluğunda). Ancak, orada zaten büyük bir kutumuz ve büyük bir kumaş yığınımız vardı (yatak takımları için çamaşır torbaları???). Ve üçüncü bir seçenek olarak, üst uyku yerinin yanındaki girintide bagaj için (yaklaşık orta boy bir bavul büyüklüğünde) ek alan vardır ve bu da bir düşme koruması ile sabitlenebilir. Yukarı taşımak istediğiniz şey kullanışlı olmalı ve çok ağır olmamalıdır. Biz katlanmış Fuxtec arabamızı oraya, sırt çantalarımızı koltukların altına, küçük bir valizi en alt yatağa (5 yaşındaki çocukla birlikte) ve büyük valizi ve ayakkabıları da yere koyduk.

Seyahat deneyimi:

Tren deneyimi olan herkes doğal olarak beklenmedik durumlara karşı hazırlıklıdır. Münih'te perondaki elektronik göstergeye göre vagonumuzun perondaki E ve F alanlarında durmasını bekliyorduk. Bu yüzden valizlerimizle peronun sonuna kadar yürüdük (Münih bir son istasyondur). Mavi Nightjet arabaları 23:00'te (kalkıştan 20 dakika önce) geldiğinde, arabalarımız en baştaydı. Dolayısıyla peronda tüm yolculardan oluşan büyük bir yığılma vardı. Dönüş yolculuğunda, kompartımanda bizi içinde su şişesi, terlik, kulak tıkacı ve küçük bir havlu bulunan üç kağıt torba bekliyordu. Ayrıca yatağın üzerinde bir bilgilendirme broşürü ve işaretlememiz gereken üç kahvaltı menüsü vardı. Kapının iç tarafında, gece tuvalete giderken kapıyı dışarıdan açmak için kullanılabilecek bir çip kartı vardı. Tüm bunlar dış yolculukta eksikti. Her vagonda biri duşlu olmak üzere iki tuvalet bulunmaktadır. Gidiş yolculuğunda bir tuvalet, dönüş yolculuğunda ise diğer tuvalet (duşlu) arızalıydı. Dış yolculukta, varıştan yaklaşık bir saat önce bize sorulmadan, her biri iki taze Kaisersemmel, tereyağı ve küçük bir kavanoz reçel içeren iki kahvaltı tepsisi verildi ve kahve veya çay isteyip istemediğimiz soruldu. Dönüş yolculuğunda daha uzun süre uyuyabilmek için kahvaltı istemediğimizi belirttik. Venedik'e varış tam zamanında oldu. Ancak dönüş yolculuğunda, Venedik'ten zamanında ayrılmamıza rağmen, Münih'e 1,5 saat geç vardık (varış 08:00 civarındaydı). Kahvaltı için yeterli zaman olacaktı - ancak talep üzerine bile bir fincan kahve bile yoktu. Trene bindikten kısa bir süre sonra, birisi her iki yolculukta da birer şişe şampanya dağıttı. Tren hareket ettikten kısa bir süre sonra, tren görevlisi kompartımanı açıklamak ve biletleri ve kahvaltı siparişlerini toplamak için geldi. Damgalanmış biletler sabah, tren gelmeden yaklaşık 1 saat önce iade edildi. Varıştan 20 dakika önce kapı çalınarak uyandırıldık.

Yataklı vagonda uyumak nasıl bir duygu?

Üst ranzada, bölünmüş yatma yüzeyi nedeniyle çok kötüydü. 2 yaşında bir çocukla birlikte 70 cm'de çok sıkışık, ancak tahmin ettiğimden çok daha iyi gitti. Her iki çocuk da çok iyi uyudu. Bu kadar uzun bir yolculuğu mızmızlanmak ya da tartışmak yerine uyuyan çocuklarla geçirmek gerçekten altın değerinde. Biz yetişkinler sallanmaktan, sarsılmaktan ve takırdamaktan pek iyi uyuyamadık. Sallanmanın sakinleştirici bir yanı var ama ben gerçekten derin ve dinlendirici bir uyku çekemedim. Trenler kaplin değiştirmek için istasyonlarda daha uzun süre kaldıklarında hareketsiz kalırlar, bazen elektrik ve dolayısıyla havalandırma sistemi de 10-20 dakika boyunca arızalanır ve bu değişiklikler beni her zaman uyandırırdı. Sallanmanın artçı etkisi olarak, ertesi gün denge hissimde hep sorun yaşadım ve sallanan bir gemide yürüyormuşum hissine kapıldım.

Sonuç:

Önceden, trende geçireceğim geceyi ya korkunç bulacağımı ya da çok heyecanlanacağımı düşünüyordum. Şimdi oldukça kararsızım. Bence 2 kişilik yataklı vagonda (rahatsız üst yatak olmadan) ve biraz daha uzun bir rotada, erken kalkış ve geç varışla daha rahat olurdu. Yine de sonuçta, ister 10 saat boyunca arabada olun, ister havaalanına zamanında varmak için çok erken kalkmak zorunda kalın ve sonra uçakta sıkışık bir şekilde oturun, sanırım seyahat etmek her zaman rahatsız edicidir. Yataklı yolculuk kesinlikle daha kötü değildi - ama reklamlarda söylendiği kadar da keyifli değildi ("tatil yerine sabah dinlenmiş olarak varın"). Ancak bunun da ötesinde, iklim dostu bir şekilde seyahat etmenin iyi bir vicdanı var ve çocuklar için yataklı yolculuk anlatmaktan hoşlanacakları bir deneyim oldu.